EĞİTİMİN KAVRAMSALLAŞMASI
<p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Egitim kavrami bilgi toplumuna geçis sürecinde yeni anlamlar kazanmaktadir. Egitimin yeniden kavramsallastirma sürecinde; bilimsel gelismeler, teknolojideki gelismeler, bilginin yeniden örgütlenmesi ve akiskanligi ile toplumsal beklentiler önemli roller oynamaktadirlar. Bu makalede yukaridaki sözü edilen etkenler tek tek ele alinarak egitimin degisimi irdelenmistir.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Egitim, çagin temel paradigmasina göre sekillenir ve kendi egitim sistemini bütün özellikleri ile birlikte olusturmustur. Örnegin, sanayi toplumunda, egitim ve okul ile ilgili metaforlar incelendiginde “fabrika” sözcügü çok sik olarak karsimiza çikmaktadir. Ögrenciler ham maddedir ve toplumun istedigi yönde ve planlanan ürün niteligine göre biçimlendirilir. Ögrencilerin zihni bos bir kutu gibidir. Egitim yoluyla istenilen sekilde doldurulur. Zeka sabit ve degismez bir niteliktir. Bazilari daha zeki, bazilari degildir. Dolayisiyla bazilarinin sistem içinde elenmesi onlarin “iyi” olmadigini gösterir ve bu beklenen bir sonuçtur. Dersler alanlara, alanlar konulara, konular alt konulara bölünmüstür ve dogrusal bir biçimde yapilanmistir. Ölçme ve degerlendirme, sistemin en temel tasidir.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Toplum sürekli degisim halinde bir yandan yenilesirken, bir yandan da kendi mekanizmalarini yeni durumlara uygulamaktadir. Bilgi toplumu söylemi yeni durumlara uyum saglamak için ortaya atilan mekanizmalardan biridir; toplumun yenilesmesi ve bu yenilesmesinin yayginlasmasini saglamak içindir. Bu açidan bakildiginda, bir çok alanda özellikle is dünyasinda degisimde gözle görülür sonuçlari elde edilirken, egitim ve okulun kendi yapisini siki sikiya korudugunu söylemek yanlis olmasa gerek. Bunun nedenlerini egitimin degisimine isik tutacak temel faktörleri inceleyerek baslayabiliriz.</span></p><p class="ql-align-justify"><strong style="color: rgb(98, 98, 98);">Bilimsel Gelismeler</strong></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Egitimi etkileyen bazi bilimsel gelismelere deginmeden önce bilime ve bilim yapma gelenegine olan bakis açisindaki degisime de yer vermekte yarar görmekteyim. Deterministik, dogrusal, mekanik, homojen gerçekligin oldugu, evrensel sonuçlarin elde edildigi, her seyin ölçülebilir ve gözlenebilirligi anlayisindan, olasiliga dayali, karsilikli etkilesim içinde, organik, karmasik (bilesik), zamana ve mekana bagli, simülasyon ve modellemeye dayali bir bilim anlayisina dogru geçis sürecini yasamaktayiz.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Egitim bilimleri olarak yeni anlayisa göre yeni bilim yapma araçlarina gereksinimimiz var. Bu araç ve tekniklerin gelismesi ve yayginlasmasi için biraz daha zamanin oldugu görüsündeyim. Bu açidan da matematikçilere çok is düsmektedir.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Bilimsel gelismeler içinde egitimi en fazla etkileyecek iki gelisme “ögrenme” ve “bireysel farkliliklar” konularinda olmaktadir. Ögrenme, hakim görüsün bir uzantisi olarak nesnelciler tarafindan bireyden bagimsiz bilginin bireye aktarimi ve bireyin bilgiyi anlikta depolamasi ile olustugu seklinde açiklanmaktadir. Yapilan arastirmalar ögrenmenin bireyin ona iletilen bilintiyi (information) kendi deneyim, bilgi, yetenek ve düsünceleri ile karsilikli iletisim halinde kendine özgü versiyonu ile olusturmasi ile gerçeklestigi konusunda önemli ipuçlari vermektedir. Ögrenme dinamik ve bilesik bir süreçtir.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Öte yandan, ögrenenleri “ayni” olarak görmek yerine bireylerin birbirinden farkli oldugu ve bu farkliligin boyutlarini anlamaya dönük arastirmalar son yillarda önem kazanmistir. Örnegin zeka bu özelliklerden biridir. Zekanin çok boyutlulugu ve karmasikligi egitimimizi, özellikle ögretim yöntemlerinin düzenlenmesinde önemli bir degisimi getirmistir. Ancak bu etki henüz ölçme ve degerlendirme yaklasimlarina yeterince yansimamistir.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Ögrenme stil ve stratejileri ise matematik egitimine de yansiyan önemli arastirma konularindan biri olmaktadir. Özellikle sosyal bilissel kuramlarin bulgulari hem ders programlarinin düzenlenmesinde hem de sinif içi etkilesime yön vermektedir.</span></p><p class="ql-align-justify"><strong style="color: rgb(98, 98, 98);">Teknolojideki gelismeler</strong></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);"> Teknoloji, bilimsel çalismalarin ve bu çalismalardan elde edilen ürünlerin insan hayatina yansimalari olarak açiklanabilir. Ancak teknoloji sadece yasamimiza girmekle kalmamakta, yasam biçimimizi de degistirmektedir. Son otuz-kirk yildir özellikle bilgi isleme teknolojilerindeki hizli degisim ve çesitlenme “bilgi toplumu” söylemine de etki etmistir. Bu anlamda teknoloji, degisimde ve yenilesmede önemli bir yapi tasi olarak karsimiza çikmaktadir. Önümüzdeki on’lu yillar için de bazi öngörülerde bulunmak kolay olmamaktadir. Ancak teknolojideki gelismelerin yasamimizi artan bir biçimde etkileyecegi söylenebilir. Bilginin gösterimi, akiskanligi ve iletisim, egitimi etkileyecek en önemli unsurlar olarak ortaya çikmaktadir.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Bilgi ve teknolojilerin mevcut okul sistemine entegrasyonu ile ilgili sayisiz çalisma bulunmaktadir. Gelismis ve gelismekte olan her ülke bu konuda yatirim yapmaktadir. Teknoloji ile ilgili bilgi ve becerilerinin kazandirilmasi ve ögretim ortaminin düzenlenmesi açisindan egitim etkilenmektedir. Matematik egitimindeki basariyi artirma konusunda bilgi ve iletisim teknolojilerinden (BIT) yararlanma ile ilgili arastirmalar, etki büyüklüklerinin 0,30-0,70 arasinda degistigini göstermektedir. Ancak henüz BIT’ lerden istenilen düzeyde yarar saglanmadigi görüsü agir basmaktadir.</span></p><p class="ql-align-justify"><strong style="color: rgb(98, 98, 98);">Toplumsal Beklentiler</strong></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);"> Son on yillarda egitim ile ilgili hosnutsuzluklar her ülkede söz konusu olmustur. Bu amaçla sayisiz proje hayata getirilmis ve getirilmektedir. Ancak bunlarin çogu hayal kirikliklari ile sonuçlanmistir ve sonuçlanmaktadir. Bu bizi egitimin henüz toplumsal beklentileri karsilamadigi sonucuna götürmektedir.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Yirmi yil önce is dünyasi, hizli is gören, algilamasi kuvvetli, çabuk karar veren, is sorumlulugu olan, yurtdisi ile iyi etkilesim içinde olan bireylere ihtiyaç duyarken son zamanlarda ögrenmeyi ögrenen, sürekli ögrenen, yaratici, isin bütün süreçlerini bilen, takim çalismasina yatkin, hata yapmaktan korkmayan ve esnek düsünebilen bireylerden söz etmeye baslamistir. Bu niteliklerin farkli alanlardaki yeni söylemlerle uyustugunu söylemek yanlis olmasa gerek.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Öte yandan egitim ile ilgili karar vericiler, yöneticiler, ögretmenler ve diger tüm aktörler bu niteliklerin ögretim programlarina ve ögretim ortaminin düzenlenmesindeki önemini vurgulamaktadirlar. Ancak bunlari gerçeklestirmenin yollari ve teknolojisi henüz bilimsel arastirmalar düzeyindedir ve yayginlasmasi için gerekli mekanizmalar ile ilgili çalismalar baslangiç asamasindadir.</span></p><p class="ql-align-justify"><strong style="color: rgb(98, 98, 98);">Bilginin Yeniden Düzenlenmesi ve Akiskanligi</strong></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);"> Hangi ortam ve araç olursa olsun, bilintinin seçimi, düzenlenmesi ve sunulmasi ile ögrenenin bu bilinti ile ilgili bilgi olusturma sürecini saglayan dissal düzenlemeler ve bunun olusup olusmadigi bilgisinin degerlendirilmesi okulun en temel islevlerinden biridir. Böylece okulu bir “Bilgi Evi” olarak düsünmek hiç de yanlis olmasa gerek. Egitim bir yandan bilintiyi örgütlerken bir yandan da ögrenenin bilintiyle nasil bir iliski kuracagi ile ilgili süreci de düzenlemektedir.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Bu noktada hangi kavram, ilke ve kuramlarin nasil örgütlenecegi ve sunulacagi önemli bir soru olarak karsimiza çikmaktadir. Bilim alanlarinin yeniden sekillenmesi, “multidisipliner” alanlar ve bütüncül bir yaklasim anlam kazanmaktadir. Egitim sistemine, bu durum yeni konularin eklenmesi ile karsimiza çikmaktadir. Ayrica “proje” dersleri gibi dersler ya da probleme dayali ögrenme gibi kavramlar bunun bir yansimasidir [Bütüncül bir yaklasim özellikle Tip Fakültelerinin programlarini etkilemistir].</span></p><p class="ql-align-justify"> </p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Öte yandan çoklu gösterim teknikleri, bilginin farkli biçimlerdeki düzenlemeleri de egitimde, özellikle matematik egitimde önemli bir yer almaktadir. Bir bilintinin metinsel, grafiksel, sembolik, resimsel, sesli ve hareketli görüntüler olarak iletiminin nasil olacagi, bunlar arasindaki etkilesim ve ögrenmeye etkisi konusunda yapilan arastirmalar matematik egitimine yeni bir boyut getirmektedir. Teknolojinin bu konudaki etkisi de yadsinamaz.</span></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);">Geleneksel egitim yapisinda bilginin aktarim yolu ögretmen ve kitap ile sinirli iken artik teknoloji yoluyla iletim daha da agirlik kazanmaktadir. Aslinda bilgi okulun tekeli olmaktan çikmistir. Ögrenenler çok farkli iletisim araçlari ile bilintiye ulasabilmektedir. Seçeneklerin artmasi bir çok durumun sorgulanmasi da beraberinde getirmektedir. Egitim, Internet ve WEB teknolojilerine çok sicak bakmakla birlikte bu konuda ne kadar içten oldugu kusku duyulacak bir konudur.</span></p><p class="ql-align-justify"><strong style="color: rgb(98, 98, 98);">Sonuç</strong></p><p class="ql-align-justify"><span style="color: rgb(98, 98, 98);"> Egitim, yeniden kavramsallasmaktadir. Yaratici, elestiren, düsünen, sorgulayan, arastiran bireyler aslinda özgürlesen bireylerdir. Özgürlesme, var olani oldugu kabul etmemeye ve yenilikler yaratma ile ilgilidir. Öte yandan ögrenmeyi ögrenen, iletisim kurabilen, teknolojiye hakim, bilgiyle dost, topluma ve çevresine duyarli bireyler ise güçlenme ile ilgilidir. Egitim sistemi bireylerin özgürlesme ve güçlenmesini saglayacak ortamlari düzenleyebilecek midir? Egitim, kendi adiyla çelisen bir kavramsallasmayi içine sindirebilecek midir? Ya da egitim yerine yeni sözcükler üretmenin zamani geldi mi?</span></p><p><br></p>
Yorum yazabilmek için giriş yapın.